İsrail uçaklarının Gazze Şeridi’ne “hoşgörüyü ve merhameti” teşvik eden broşürler atması Filistinliler arasında öfke ve alay konusu oldu. Uçaklardan Gazze semalarına atılan ve ramazan ayında “hoşgörü ve merhamet” çağrılarının yapıldığı broşürlerde, “Yemek yedirin ve güzel konuşun. Orucunuz kabul olsun, günahlarınız affedilsin, lezzetli bir iftar yapın” gibi ifadeler yer aldı.
Broşürlerde yer alan metnin altında Davut Yıldızı ile birlikte “El-Fetih Es-Sadık – Gazzelilere Yeni Ufuklar Açılıyor” ifadeleri kullanıldı. Filistinliler broşürleri alay ve öfkeyle alırken, bazıları da çektikleri acının gözardı edilmesi ve kendilerine hakaret olarak gördükleri bu durumu protesto etmek için broşürleri ateş yakmak için kullandı.
‘ORDU AÇ İNSANLARA NEDEN YARDIM GÖTÜRMÜYOR?’
Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Hanun’dan güneydeki Refah’a doğru yerinden edilen Sami ez-Zeanin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “İsrail ordusu, özellikle kuzeyde açlık, su ve un kıtlığı nedeniyle halkın çektiği acıyı görmezden geliyor ve ramazan ayında hoşgörü çağrısında bulunan broşürler atıyor” diye konuştu.
“Ordu masum ve aç insanlara neden yardım götürmüyor? Bu bir tür hoşgörü değil mi?” diye soran Zeanin, İsrail’in, soykırım savaşını sürdürmekte ve tüm uluslararası kanunları, anlaşmaları ve sözleşmeleri hiçe sayarak, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere sivillere karşı kasten katliamlar yapmakta ısrar ettiğini söyledi.
‘ZEHİRLİ PROPAGANDA’
Genç Said es-Sahir ise İsrail’in her türlü kanun ve yasanın üstündeymiş gibi davrandığını, uluslararası ve Birleşmiş Milletler kararlarını dikkate almadığını ve hiçbir baskıdan etkilenmediğini belirterek şöyle konuştu: “İsrail ramazan ayının yaklaştığını biliyorsa Gazze’ye ve kuzeye gıda yardımının girmesine izin versin. Bu broşürler zehirli propagandadır, İsrail balın içine zehir saçıyor, lütfen gelsinler ramazan ayında orucu birlikte açalım.”
BM: GAZZE’DE GIDA KRİZİ BÜYÜYECEK
Birleşmiş Milletler’in (BM) İşgal Altındaki Filistin Toprakları için Geçici İnsani Koordinatörü James McGoldrick ise, Gazze’nin kuzeyindeki durum, hijyen ve sağlık koşulları ile gıda eksikliğinin toplumun en kırılgan kesimini vurduğunu belirterek, “Bu bölgelerde gıda krizinin büyüyeceğini tahmin etmek mümkün” dedi.
McGoldrick, AA muhabirinin “Açlık tehdidine karşı uyardınız ve açlık nedeniyle ölümler gerçekleştiğini dile getirdiniz. Gazze Sağlık Bakanlığına göre açlıktan ölen kişilerin sayısı 20’ye ulaştı. Bunların arasında 14 günlük bir bebek de var. Sizin sahadaki deneyiminize göre, bu ölümlerden kim sorumlu? Yakın zamanda açlık ve susuzluk nedeniyle ölümlerin artmasından endişe duyuyor musunuz?” sorusunu yanıtladı.
McGoldrick, farklı kaynaklar ve raporlardan söz konusu ölümleri takip ettiğini belirterek, 14 günlük bebeğin açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin ilki olduğunu belirtti. Özellikle Gazze’nin kuzeyindeki durum, hijyen ve sağlık koşulları ile gıda eksikliğinin toplumun en kırılgan kesimini vurduğunu belirten McGoldrick, “Bu bölgelerde gıda krizinin büyüyeceğini tahmin etmek mümkün” dedi.
McGoldrick, BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve diğer BM örgütlerinin raporlarında da buna işaret edildiğini kaydederek, ölümlerin engellenebileceğinin altını çizdi.
‘TEMEL İHTİYAÇLARDAN YOKSUNLAR’
Ayrıca, “ABD’li yetkililer ramazan ayında geçici ateşkes üzerinde duruyorlar. Kutsal ramazan ayı, aynı imkanlara sahip olmayan insanlarla dayanışma göstermeyi amaçlar. Gazze’deki insanların ramazan ayı ya da sonrasında bayramı kutlayacak durumu var mı? Görünen, yaşam için temel ihtiyaçlardan yoksun oldukları yönünde. Ramazanı beklemek, hususi olarak bu ay için çağrıda bulunmak sizce ne kadar mantıklı?” sorusunu da yanıtlayan McGoldrick, şöyle konuştu:
“Ramazan konusunda dikkati çektiğiniz nokta önemli. Ziyaret ettiğim kamplardan birinde, bir kadın ramazan yaklaşırken ne kadar strese girdiklerini ve mutsuz olduklarını anlattı. Bu koşullarda ramazanı düzgün bir şekilde kutlayamayacaklarından yakındı. Gerekli ürün, gıda ve hatta yemek pişirmek için gazları bile yok. Ramazanı normal bir şekilde icra etmek birçok aile için mümkün olmayacak, bu da dehşet verici.”
‘GÜNDE EN AZ 300 YARDIM TIRINA İHTİYAÇ VAR’
Gazze’deki 2,3 milyon kişi için yaşam koşullarının korkunç olduğunun altını çizen McGoldrick, bir taraftan ateşkese hazırlık yaparken, diğer taraftan Refah’a olası bir askeri operasyon durumunda ne yapacaklarını planlamaları gerektiğini söyledi. McGoldrick, kronik hastalıkların yaygınlaştığını, sağlık sisteminin diz çöktüğünü ve temiz su ile hijyen yoksunluğunun çok büyük sorun teşkil ettiğini dile getirdi.
“Gazze’de kadınlar, çocuklar, kırılgan gruplar ve diğerleri için birçok şeyi yoluna koymamız gerekiyor” diyen McGoldrick, özellikle Gazze’nin kuzeyinde açlığın çok büyük boyutlara ulaştığı konusunda uyardı. McGoldrick, insani yardımların artırılması gerektiğini, günde en az 300 yardım tırına ihtiyaç olduğunu belirterek, halihazırda 150 yardım tırının bile Gazze’ye zor girdiğini ifade etti.
‘HAVADAN YARDIM, KARA YOLUYLA GELEN YARDIMIN ALTERNATİFİ OLAMAZ’
Havadan atılan insani yardımlarla ilgili ise McGoldrick, bunların faydalı olduğunu ancak çok büyük ihtiyaçları karşılama konusunda yetersiz olduğunu dile getirdi. McGoldrick, “Havadan yardım fırlatma kara yoluyla gelen gıda yardımının alternatifi olamaz. Çok büyük ihtiyaçlardan bahsediyoruz” dedi.
Yardım tırlarının havadan fırlatmaya göre yaklaşık 10 kat daha fazla yardım sağladığını aktaran McGoldrick, aynı zamanda havadan fırlatmanın aksine ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını söyledi. McGoldrick, havadan atılan yardımların bazılarının denize düştüğünü ve gerçekten ihtiyacı olanların aksine güçlü olanlar tarafından ele geçirildiğini kaydetti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)